Histrionik Kişilik Bozukluğu Nedir?

Histrionik Kişilik Bozukluğu Nedir?

Histrionik kişilik bozukluğu, psikoloji biliminin tarihinde uzun zamandır incelenen konulardan biridir ve eski adıyla histeri olarak da bilinir. Bu bozukluk, nevrotik rahatsızlıklar kategorisinde sınıflandırılır ve hem psikiyatri hem de klinik psikoloji disiplinleri tarafından detaylı bir şekilde araştırılmaktadır. Sigmund Freud ve Josef Breuer’in birlikte yayımladıkları “Histeri Üzerine Çalışmalar” (1895) kitabı, psikanalizin temellerinin atılmasında kritik bir rol oynamış ve böylece histeri, psikoloji biliminin evriminde önemli bir yere sahip olmuştur. Günümüzde, histrionik kişilik bozukluğu psikolojik, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel faktörlerin bir arada değerlendirilmesiyle incelenmektedir. Bu bozukluğun toplumdaki yaygınlığı yaklaşık olarak %2 ile %3 arasında değişmektedir.

Histrionik Kişilik Bozukluğu Tanı Ölçütleri

DSM-IV TR’de belirtilen histrionik kişilik bozukluğunun teşhis kriterlerine göre, bu durumu olan bireylerde aşağıdaki özelliklerden beş veya daha fazlasının bulunması gerekmektedir:

  1. İlgi merkezi olmadıklarında kendilerini huzursuz hissetmeleri.
  2. Sıklıkla, başkalarıyla olan etkileşimlerinde uygunsuz şekilde cinsel çekicilik ya da flörtöz davranışlar sergilemeleri.
  3. Duygularının hızla değişmesi ve bu duyguların yüzeyde kalması.
  4. İlgiyi kendi üzerlerine çekebilmek için sürekli olarak fiziksel görünüşlerinden faydalanmaları.
  5. Başkalarını etkilemeye yönelik, detaydan yoksun, abartılı bir konuşma tarzına sahip olmaları.
  6. Duygularını abartılı bir şekilde ifade etme, teatral davranışlar sergileme ve yapmacık olma.
  7. Başkalarının sözlerinden ve davranışlarından kolaylıkla etkilenme, telkine açıklık.
  8. İlişkilerinin gerçekte olduğundan daha yakın ve samimi olduğunu düşünme eğilimi göstermeleri.

Bu kriterler, histrionik kişilik bozukluğunu tanımlamak ve teşhis etmek için kullanılır.

Histrionik Kişilik Bozukluğunun Genel Hatları

Histrionik kişilik bozukluğu, temel olarak bireylerin sürekli ilgi arayışı içerisinde oldukları bir psikolojik durumu ifade eder. Bu durum genellikle genç yetişkinlikte başlar ve farklı durumlarda kendini gösterebilir. İlgi merkezi olma ihtiyacı bu kişilik bozukluğunun en belirgin özelliğidir ve bireyler, ilgi odağı olmadıklarında genellikle sıkıntı duyarlar. Kendilerine yönelik ilgiyi sevgi ve kabulün bir ölçütü olarak görürler.

Histrionik kişilik bozukluğuna sahip kişilerin, dikkat çekmek ve ilgi çekmek amacıyla dış görünümlerine büyük önem verdikleri görülür. Çarpıcı ve gösterişli bir şekilde süslenir, dikkat çekici ve çoğu zaman toplumsal normlara uygun olmayan baştan çıkarıcı davranışlar sergileyebilirler. Dış görünüşlerini ve konuşmalarını, karşılarındaki kişileri etkilemek için bir araç olarak kullanırlar.

Bu kişilerin konuşma tarzı genellikle yapay ve rol yapma izlenimi uyandırır. Küçük yaşlardan itibaren yaşanan interpersonal zorlukların, bu tür bir iletişim tarzını benimsemelerine yol açtığı düşünülür. İlişkilerinde samimiyetsiz bir yaklaşım sergileyebilir, yeni tanıştıkları insanlara dahi aşırı samimi davranabilirler. İlgi çekmek amacıyla abartılı hikayeler anlatır, bazen anlamsız yorumlar yapabilir ve kolaylıkla yalan söyleyebilirler. Ancak ifade ettikleri duygular genellikle sığ ve yüzeyseldir.

Histrionik kişilik bozukluğu olan bireylerde duygusal ifadeler abartılı ve değişken olabilir; ani duygu değişimleri yaşayabilirler. Duygusal derinlikten yoksun, ilişkilerinde yüzeysel sevgi gösterirler ve gerçek duygusal bağ kurmada zorlanırlar. İlişkileri genellikle kısa süreli ve derinliksizdir. Kendi gerçek duygularını keşfetmekten kaçınırlar ve olumsuz yönlerini kabullenmekte güçlük çekerler.

Başkalarının düşünceleri ve yargıları bu bireyler için önem taşır ve kendilerini bu algılara göre tanımlarlar. Diğer insanları manipüle etmeye çalışırken, aynı zamanda onların ilgi ve onayını kazanmaya çalışırlar. Kendilerini değerli hissetmek için başkalarının ilgisine ve onayına ihtiyaç duyarlar. Sorunlarını çözecek ve ihtiyaçlarını karşılayacak kişilere yönelik güçlü bir bağımlılık gösterirler, bu kişilere kolayca güvenir ve onlara inanırlar.

 

İzmir Psikolog ve Terapi Merkezi

Psikolog Öykü Tekiner

× Size nasıl yardım edebilirim?