Çocuklarda ve Ergenlerde İnternet ve Oyun Bağımlılığı

Çocuklarda ve Ergenlerde İnternet ve Oyun Bağımlılığı

Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, birçok işlemimizi internet üzerinden hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştirebiliyoruz. Bu durum, işlerimizi yaparken büyük bir konfor sağlamakta. Ancak, teknolojinin bu kadar yaygın kullanımı çocuklarımızı nasıl etkiliyor? Günümüzde çocuklar, büyük bir zamanlarını internette gezinerek veya oyun oynayarak geçiriyorlar. Bu aktiviteler başlı başına zararlı olmasa da, ekran karşısında geçirilen sürenin artması ile birlikte çocukların internet ve oyun bağımlılığı riski artmaktadır.

Çocukların çevrimiçi dünyada fazla vakit geçirmeleri, bir yandan onlara bilgi erişimi ve eğlence sunarken, diğer yandan çeşitli riskleri de beraberinde getirebilir. Ekran karşısında uzun süreler geçirmek, çocukların fiziksel aktivite seviyelerinin düşmesine, sosyal becerilerinin azalmasına ve hatta uyku düzenlerinin bozulmasına yol açabilir. Ayrıca, sürekli olarak dijital içeriklere maruz kalmak, çocukların dikkat sürelerinin kısalmasına ve öğrenme yeteneklerinin etkilenmesine sebep olabilir. Bu nedenle, çocukların teknoloji kullanımlarını dengeli bir şekilde yönetmek, onların hem fiziksel hem de zihinsel sağlıklarını korumak için önemlidir.

Ekran Süresi Nedir?

Ekran süresi, bir kişinin günlük olarak bilgisayar, tablet, telefon gibi dijital ekranlar karşısında geçirdiği zamanı ifade eder. Bu tanım, sabah haberleri izlemekten telefon bildirimlerini kontrol etmeye kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Aynı zamanda, çocukların da sabah kahvaltısında çizgi film izlemesi veya akşam üzeri tablet üzerinde oyun oynaması gibi aktiviteler bu süreye dahildir. Gün sonunda, bu biriken süre, kişinin toplam ekran süresini oluşturur. Bu sürenin aşırıya kaçması, özellikle çocuklar için çeşitli riskler taşır. Önerilen süre sınırlarının aşılması, çocukların internet ve oyun bağımlılığı gibi sorunlarla karşı karşıya kalmasına yol açabilir ve bu durum onların günlük yaşamının birçok alanını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, çocukların ekran süresini bilinçli bir şekilde yönetmek ve sınırlamak, onların genel sağlığı ve gelişimi açısından büyük önem taşır.

Yaşlara Göre Çocuklarda Ekran Süreleri Nasıl Olmalıdır?

Teknolojinin hızlı gelişimi ve her gün piyasaya sürülen yeni elektronik cihazlar, bir yandan heyecan verici olsa da, ebeveynler için endişe kaynağı olabiliyor. Bunun nedeni, birçok cihazın ekran içermesi ve bu ekranların, özellikle çocuklar üzerinde bağımlılık yapıcı etkilere sahip olabilmesidir.

Araştırmalar gösteriyor ki, çocuklarda ekran süresinin artması, beyin gelişimini yavaşlatabiliyor ve bu da uzun vadede çocukların geleceğini olumsuz yönde etkileyebiliyor. Bazı bilim insanları, çocukların ekran süresinin yaşlarının 10 katı dakika ile sınırlı olması gerektiğini öneriyor. Örneğin, altı yaşındaki bir çocuk günde en fazla 60 dakika ekran başında olmalıdır. Ancak, çocukların ne izlediğinin de ebeveynler tarafından kontrol edilmesi önemlidir, çünkü yaşlarına uygun olmayan içerikler çocuklarda psikolojik sorunlara yol açabilir.

Son dönemde yapılan araştırmalar, çocukların yaşlarına göre ekran sürelerinin nasıl düzenlenmesi gerektiğini daha net bir şekilde belirlemiş durumda. İşte uzmanların önerdiği yaş gruplarına göre ekran süreleri:

  • İlk 18 ay boyunca ekran kullanımı önerilmez.
  • 18 aydan 36 aya kadar olan çocuklar için de ekran kullanımı tavsiye edilmez.
  • 3-4 yaş arası çocuklar için günlük ekran süresi maksimum 20 dakika olmalıdır; bu süre sabah 10 dakika ve öğleden sonra 10 dakika olarak bölünebilir.
  • 4 yaşından itibaren ise çocukların yaşına her bir yaş için günlük 10 dakika eklenerek ekran süresi ayarlanabilir.

Bu öneriler, çocukların gelişimine zarar vermeden teknolojiyi kullanmalarını sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. Ebeveynler, çocuklarının ekran sürelerini düzenlerken bu kılavuzları göz önünde bulundurmalıdır.

Yaşlara Göre Ekran ve Bilgisayar Oyunu Süreleri

Çocukların yaşlarına uygun içeriklerle sınırlı sürelerde ekran karşısında zaman geçirmeleri önemlidir. İdeal ekran süreleri yaş gruplarına göre değişiklik göstermekle birlikte, aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • 0-3 yaş: Bu yaş grubundaki çocuklar, mümkün olduğunca ekran kullanımından uzak tutulmalıdır. Erken yaşlarda ekranla çok fazla vakit geçirmek, gelişimsel sorunlara yol açabilir.
  • 3-6 yaş: Bu yaş aralığındaki çocuklar için önerilen günlük ekran süresi toplamda 20-30 dakika ile sınırlandırılmalıdır. Bu süre içerisinde çocuklar, eğitici ve yaşlarına uygun içeriklere yönlendirilmelidir.
  • 6-9 yaş: 6 ila 9 yaş arası çocuklar için günlük ekran süresi 40-50 dakika arasında olmalıdır. Bu süre zarfında çocuklar, öğretici oyunlar ve programlar aracılığıyla yeni beceriler edinebilirler.
  • 9-12 yaş: Bu yaş grubundaki çocuklar için günlük ekran süresi 60-70 dakika olarak önerilir. Bu süreçte çocuklar, hem eğitici içeriklerle karşılaşabilir hem de sosyal medya ve diğer platformlarda denetimli bir şekilde zaman geçirebilir.
  • 12 yaş ve üzeri: 12 yaşından büyük çocuklar için günlük ekran süresi maksimum 120 dakika olarak sınırlanabilir. Bu dönemde çocuklar, internet güvenliği ve zaman yönetimi konusunda daha bilinçli hale getirilmelidir.

Ebeveynlerin, çocukların ekran sürelerini düzenlerken bilinçli olmaları ve çocukları ekran karşısında sakinleştirme yerine, diğer etkinliklere yönlendirmeleri önem taşır. Örneğin, çocuklarla yemek yapmayı oyunlaştırmak gibi yaratıcı yöntemler, çocuğunuzla aranızdaki bağı güçlendirebilir ve onların teknoloji bağımlısı olmalarını önleyebilir. Bu yaklaşımlar, çocukların sağlıklı gelişimini desteklerken, teknoloji kullanımını da dengelemelerine yardımcı olur.

Çocuklarda İnternet ve Oyun Bağımlılığı Nedir?

İnternet ve oyun bağımlılığı, kişinin bir kez başladığında duramadığı ve olumsuz sonuçları olmasına rağmen devam ettiği bir davranış biçimidir. Bağımlılık geliştikçe, kişi daha az tatmin olur ve başlangıçtaki heyecanı yeniden yaşamak için daha fazla süre veya yoğunlukta etkinlik yapma ihtiyacı hisseder. Gelişen teknolojiyle birlikte çocuklar da bu tür bağımlılıkların etkisi altına girmeye başlamışlardır. Modern oyunlar, çocuklara kendilerini oyunun bir parçası olarak hissettiren hayali ortamlar sunar. Bu durum, oyunları çocuklar için daha çekici hale getirir ve onları sanal dünyaya daha fazla çeker.

Çocuklarda internet ve oyun bağımlılığı, özellikle sosyal becerileri zayıf, özgüveni düşük, modu düşük, yalnızlık hissi yaşayan, öğrenme güçlüğü çeken veya duygudurum bozuklukları olan bireylerde daha sık görülebilir. Bu durum, oyunların, sosyal becerisi düşük gençlere güvenli bir sığınak sunması ve sosyal kaygılarından kaçınmalarına olanak tanıması nedeniyle daha da pekişir. Oyunlar, bu çocukların gerçek dünyadaki zorluklardan kaçarak kendilerini daha rahat ve kontrol sahibi hissetmelerini sağlar. Bu nedenle, internet ve oyun bağımlılığını anlamak ve müdahale etmek için psikolojik bir yaklaşım benimsemek önemlidir. Bu tür bağımlılıkların tedavisi, çocukların sosyal ve duygusal becerilerini güçlendirme yoluyla, onlara daha sağlıklı başa çıkma stratejileri öğretilmesini içermelidir.

Ekran Süresinin Fazla Olması Çocuklar Üzerindeki Nasıl Bir Etkiye Sahiptir?

Ekran süresinin artması, çocukların hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı üzerinde önemli etkilere sahiptir. Çocuklar, hayatlarının ilk 36 ayında kritik gelişim evrelerini geçirirler; bu dönemde konuşma, yürüme ve temel zihinsel gelişimler gerçekleşir. Bu nedenle, bu dönemde çocukların ekranlarla etkileşimini mümkün olduğunca sınırlamak, onların sağlıklı büyümeleri için hayati önem taşır. Üç yaşından itibaren ise, ekran süresinin artması çocukların gelişiminde çeşitli zararlar doğurabilir.

Fiziksel Etkileri: Ekran karşısında uzun süre geçirmek, çeşitli fiziksel sağlık sorunlarına yol açabilir. Bunlar arasında göz rahatsızlıkları, omurga sorunları, postür bozukluğu, boyun ve bel ağrıları, obezite, kas zayıflığı, D vitamini eksikliği ve bağışıklık sistemi problemleri, uyku bozuklukları gibi rahatsızlıklar yer alır.

Zihinsel Etkileri: Zihinsel olarak ise, ekran süresinin fazlalığı uyku problemleri, sinirlilik, dikkat eksikliği, yetersizlik duygusu ve depresyon gibi psikolojik sorunlara neden olabilir. Ayrıca, bu durum çocukların öğrenme yeteneklerini ve genel zihinsel gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebilir.

Bağımlılığa Yol Açan Faktörler: Çocuklarda internet ve oyun bağımlılığını tetikleyen başlıca faktörler arasında düşük benlik saygısı, heyecan arayışı, zaman geçirme isteği, olumsuz duygularla başa çıkma çabası ve rekabetçi oyunlardaki başarı takıntısı bulunmaktadır.

Oyun Bağımlılığı İstatistikleri: Araştırmalar, özellikle 14-17 yaş arasındaki ergenler arasında video ve internet oyunlarının bağımlılık yaptığını göstermektedir. Bu yaş grubundaki çocukların yaklaşık %1,6’sı bağımlılık kriterlerini tam olarak karşılarken, %5,1’i bağımlılık riski taşımaktadır. Türkiye’de yapılan çalışmalarda ise her on çocuktan birinin oyun bağımlısı olduğu rapor edilmiştir.

Bu bilgiler, ekran süresi ve oyun kullanımının dikkatle yönetilmesi gerektiğinin altını çizmekte ve çocukların sağlıklı gelişimleri için ekran sürelerinin sınırlanmasının önemini vurgulamaktadır.

 

İzmir Psikolog ve Terapi Merkezi

Psikolog Öykü Tekiner

× Size nasıl yardım edebilirim?