Üniversite Sınavlarında Anne Babanın Tutumu
Üniversiteye giriş sınavı, gençlerin gelecek kariyerlerini şekillendirmeleri açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu evrede, sınav kaygısı hem öğrencilerde hem de ebeveynlerinde belirgin bir şekilde artış gösterir. Bilinçli ebeveynler, bu süreci nasıl daha verimli yönetebilecekleri ve çocuklarına nasıl etkili bir destek olabilecekleri konusunda derinlemesine araştırmalar yaparlar. Eğer siz de üniversite sınavlarına hazırlanan bir öğrencinin velisi olarak, ebeveyn olarak sergilemeniz gereken tutum ve destek stratejileri hakkında bilgi arayışı içerisindeyseniz, bu yazımız sizin için. Bu makalede, Üniversite Sınavlarına Hazırlık Sürecinde Ebeveyn Tutumunun Önemi üzerine kapsamlı bilgiler sunacağız.
Olumsuz Anne Baba Tutumları ve Sınav Süreci
Aşırı Koruyucu Ebeveyn Yaklaşımı
Ebeveynlerin aşırı koruyucu tutumu, çocuklarına karşı fazlasıyla müdahaleci olmalarını içerir. Bu tür ebeveynler, çocuklarının her hareketini sürekli kontrol altında tutma eğilimindedirler, bu da çocukların sürekli ebeveyn bariyerleriyle karşılaşmalarına neden olur. Çocukların kendi kimliklerini keşfetmelerine ve geliştirmelerine izin verilmez, sonuç olarak çocuklar ebeveynlerine aşırı bağımlı hale gelir ve kendi kararlarını almaktan çekinirler. Aşırı koruyucu bir ortamda büyüyen çocuklar, bağımlı bir kişilik yapısına sahip olurlar, her zaman başkalarının korumasına ve sevgisine ihtiyaç duyarlar. Ailesinden uzak bir yerde üniversite eğitimi alırken, bireysel kararlar alma konusunda zorlanırlar ve genellikle arkadaşlarının kararlarına uyarlar, bu da bireyselleşme sürecinde ciddi zorluklara yol açar. Aşırı koruyucu bir tutumla büyüyen çocuklar, ya aşırı sınav kaygısı yaşayabilir ya da hiç kaygı hissetmeyebilirler; her iki durum da çocuğun akademik başarısını olumsuz etkiler. Sınav başarısı için ılımlı düzeyde bir kaygı seviyesi gereklidir.
Aşırı Baskıcı Ebeveyn Yaklaşımı
Aşırı baskıcı ebeveynler, çocukları üzerinde sürekli bir baskı oluştururlar. Çocuklarının isteklerini yerine getirmediğinde, fiziksel ve duygusal şiddet uygulama olasılıkları vardır. Bu tutum altında büyüyen çocukların özgüveni gelişmez, itaatkar ve pasif bir kişilik geliştirirler. Aşırı baskıya maruz kalan çocuklar, sınav kaygısıyla yoğun bir şekilde mücadele ederler, başarısızlık durumunda cezalandırılacakları korkusuyla daha da fazla baskı altında hissederler. Bu, sınav sürecini olumsuz etkiler ve çocuğun depresyona girmesine neden olabilir.
Reddedici Ebeveyn Yaklaşımı
Reddedici ebeveynler, çocuklarına karşı sevgi ve şefkat göstermezler; tutumları ilgisiz ve soğuktur. Çocukların her eylemini olumsuz olarak değerlendirir ve hiçbir zaman yeterli bulmazlar. Bu ebeveynler, çocuklarının olumsuz yönlerine odaklanır, bu da sıklıkla ilişkilerde kavga ve çatışmalara yol açar. Reddedici bir tutumla büyüyen çocuklar, sınav sürecinde yoğun kaygı yaşarlar ve sınav sürecinde sürekli eleştiriye maruz kalırlar. Ebeveynleri tarafından desteklenmeyen çocuklar, düşmanca davranışlara maruz kalır, başarıları görmezden gelinir ve hataları üzerinde durulur. Bu, çocukların başarısızlığa sürüklenmesine neden olur.
İlgisiz Ebeveyn Yaklaşımı
İlgisiz ebeveynler, çocuklarına karşı oldukça pasif bir tutum sergilerler ve çocuklarının isteklerini sorgulamadan kabul ederler. Bu tür bir tutumla büyüyen çocuklar, kendilerini dışlanmış hisseder ve davranışları agresifleşebilir. İlgisiz bir ortamda büyüyen çocukların özgüveni ve özsaygısı düşüktür, sınırlarını belirlerken zorluk çekerler. Sınav sürecinde de ebeveynler, ilgisiz davranışlarını sürdürürler, çocuklarına gerekli desteği sağlamazlar. Kaygılarıyla baş başa bırakılan çocuklar, bu durumun üstesinden gelmekte zorlanır, bu da sınav başarısını olumsuz yönde etkiler.
Tutarsız Ebeveyn Yaklaşımı
Tutarsız ebeveyn tutumu sergileyen ebeveynler, çocuklarına karşı tutumlarında süreklilik göstermezler. Bir ebeveynin kabul ettiği bir şey, diğer ebeveyn tarafından reddedilebilir. Ortak kurallar belirlemek ve sürdürmek zorlaşır. Anne ve baba arasındaki sürekli çatışma, sınav sürecinde çocuğun kaygı düzeyini artırabilir, çocuk ebeveynlerinin arasındaki anlaşmazlığın kendi yüzünden olduğunu düşünebilir. Bu, çocuğun sınav stresi ve gerilimini artırır, başarısızlığa yol açabilir.
Olumlu Ebeveyn Yaklaşımı ve Sınav Süreci
Demokratik ebeveynlik, ideal bir ebeveynlik stilidir ve çocukların isteklerine ve ihtiyaçlarına değer verilmesini içerir. Bu yaklaşımı benimseyen ebeveynler, çocuklarına koşulsuz sevgi gösterirler ve karar alma süreçlerinde çocuklarının görüşlerini dikkate alırlar. Çocuklara yaşlarına uygun sorumluluklar verilir ve onlara gelişimlerine katkı sağlayacak kurallar ve sınırlar belirlenir. Ebeveynler, çocuklarının kişisel tanıma ve gelişimlerine yönelik fırsatlar yaratırlar. Demokratik bir ebeveynlik tarzıyla büyüyen çocuklar, girişimci ruha sahip, özgüvenli, bağımsız, ifade yetenekleri gelişmiş, zorluklarla başa çıkma becerilerine sahip ve sorumluluklarından kaçmayan bireyler olurlar. Bu ebeveynlik stiline sahip ailelerin çocukları, sınav sürecini daha olumlu bir şekilde geçirirler; sağlıklı bir sınav kaygısı düzeyine sahiptirler ve kaygılarını ebeveynleriyle rahatça paylaşabilirler. Ebeveynler, çocuklarına gerekli ilgi ve şefkati sunarlar, onları rahatlatıcı ifadelerle desteklerler ve çocuklarının olumlu yönlerine odaklanırlar. Karşılaşılan zorluklar ve olumsuzluklar, çözüm bulma sürecinde ebeveyn ve çocuk işbirliği ile ele alınır. Demokratik ebeveynlik tarzı, çocuğun akademik ve kişisel başarısını destekleyen bir yapı sunar.
İzmir Psikolog ve Terapi Merkezi