Çocuklarda Tik Bozuklukları

Çocuklarda Tik Bozuklukları

Tikler, vücutta istemsiz olarak meydana gelen hareketler veya seslerdir ve bir tür nörolojik bozukluk olarak sınıflandırılırlar. Bu durum genellikle çocuklarda görülür ve onların duygusal sağlığı üzerinde derin etkiler bırakabilir. Çocukların yaşadığı bu istemsiz hareketler, sadece fiziksel bir sorun olmanın ötesinde, sosyal ve duygusal zorluklara da yol açabilir. Akranları arasında alay ve dışlanma gibi olumsuz sosyal etkileşimlere maruz kalabilirler, bu da onların özgüvenini ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Bu sebeple yapılan araştırmalar, çoğunlukla tiklerin ortadan kaldırılmasına odaklanmak yerine, bu tür duygusal ve sosyal sorunların üstesinden gelmeye yönelik stratejiler geliştirmeye ağırlık vermektedir. Bu yaklaşım, çocukların hem tiklerini yönetmelerine yardımcı olmakta hem de daha sağlıklı sosyal ilişkiler kurmalarını teşvik etmekte önemli bir rol oynamaktadır.

Tik Hastalığının Nedenleri

Tik bozukluğu, çocuklarda çeşitli psikososyal faktörlerin tetiklediği istem dışı hareket veya sesler olarak ortaya çıkar. Gündelik hayatın karmaşıklığı, okuldaki yoğun rekabet, uyum sorunları, sınavlardan duyulan endişe ve başarısızlık korkusu gibi eğitimle ilgili stres faktörleri bu rahatsızlığın gelişiminde önemli rol oynar. Aynı zamanda, aile içinde mükemmeliyetçi beklentiler, otoriter veya tamamen serbest bırakıcı yetiştirme tarzları gibi çocuk yetiştirme yöntemleri de çocuk üzerinde baskı oluşturarak tiklerin ortaya çıkmasına neden olabilir.

Ailede yaşanan değişiklikler ve çatışmalar, yeni bir kardeşin doğumu, evdeki huzursuz ortam, sağlık sorunları, akranlar veya kardeşlerle yaşanan anlaşmazlıklar, ayrılık veya boşanma gibi aile yapısındaki bozulmalar ve daha ciddi durumlar olan istismar veya ihmal gibi travmatik deneyimler de çocuklarda bu tür nörolojik bozuklukların görülme sıklığını artırabilir. Araştırmalar, çocukların yüzde 60’ının hayatlarının bir noktasında bu tip istem dışı hareketlerden en az birini yaşadığını göstermektedir. Bu bağlamda, çocukların yaşadığı çevresel ve duygusal faktörlerin tikler üzerindeki etkisi göz ardı edilemez ve bu faktörlerin anlaşılması, etkin bir müdahale stratejisi geliştirmek için hayati öneme sahiptir.

Çocuklarda Tik Bozuklukları Belirtileri ve Tipleri

Tik bozuklukları, çocuklarda çeşitli fiziksel ve sesle ilgili istem dışı hareketler şeklinde kendini gösterir. Bu belirtiler arasında göz kırpma, diş gıcırdatma, buruna dokunma, nesnelere dokunma, baş sallama, omuz silkme gibi motor hareketler bulunur. Ayrıca, öksürme, boğaz temizleme, burun çekme gibi sesle ilgili belirtiler de vokal tikler kategorisinde yer alır. Çocuklar ayrıca ağız hareketleri yapabilir ve çevresindeki kişilerin hareketlerini taklit edebilir.

Çocuklarda gözlemlenen tik bozuklukları iki ana kategori altında incelenir:

  1. Motor Tikler: Bu tür tikler, kas gruplarının istemsiz hareketleridir. Motor tikler, genellikle basit veya karmaşık olarak ikiye ayrılır. Basit motor tikler hızlı ve tekrarlayan hareketlerdir, örneğin göz kırpma veya omuz silkme. Karmaşık motor tikler ise daha koordineli ve serili hareketler içerir, örneğin bir nesneye defalarca dokunma veya belirli jestler yapma.
  2. Vokal Tikler: Bu tikler ses üretimi ile ilgilidir ve basit ses çıkarmalardan (örneğin öksürme veya burun çekme) karmaşık sözel ifadelere (uygunsuz sözler veya cümleler söyleme) kadar çeşitlilik gösterebilir. Vokal tikler, çocuğun sosyal etkileşimlerini ve okul hayatını zorlaştırabilir.

Bu belirtiler, genellikle çocukluk döneminde başlar ve bazı durumlarda ergenlik veya yetişkinliğe kadar devam edebilir. Çocuklarda tik bozukluklarının tanısı ve yönetimi, belirtilerin şiddeti ve çocuğun günlük yaşamına etkisi dikkate alınarak yapılmalıdır.

Tik Tedavisi Ne Zaman Gerekir?

Tik tedavisinin gerekliliği, çocukların yaşadığı belirtilerin şiddeti ve onların günlük yaşamına olan etkileri ile doğrudan ilgilidir. Ebeveynlerin, çocuklarının sergilediği tiklere doğrudan müdahale etmekten kaçınmaları önerilir, çünkü bu durum çoğu zaman çocuğun stresini artırabilir. Basit motor tikler gibi hafif belirtiler genellikle tedavi gerektirmez ve çocuğun motor ve zihinsel aktivitelere yönlendirilmesi bu durumun üstesinden gelmeye yardımcı olabilir.

Ancak, tikler çocuğun nöropsikolojik işlevlerini, akademik performansını etkiliyor veya düşük özgüven gibi psikolojik sorunlara neden oluyorsa, ya da çocuğun sınıf içi ve sosyal çevresinde uyum sorunlarına yol açıyorsa, bu durumda profesyonel bir tedavi planı düşünülmelidir. Özellikle obsesif kompulsif bozukluk ve dikkat eksikliği gibi diğer rahatsızlıklar da eşlik ediyorsa, medikal müdahaleler önem kazanır. Çocuklar için botoks tedavisi gibi alternatif yöntemler de, yaş uygunsa ve durum elverişliyse, faydalı olabilir.

Eğer istem dışı hareketler bir yıldan fazla sürüyorsa, bu “süreğen tik” olarak tanımlanır ve bu durumda Tourette sendromu gibi daha karmaşık nörolojik durumların varlığı da değerlendirilmelidir. Tourette sendromu, 1000 kişiden yaklaşık 0.5’inde görülen ve genellikle 10-12 yaşlarında belirginleşen genetik bir alt yapıya sahip bir durumdur. Bu sendrom erkek çocuklarda daha sık görülür ve bazı durumlarda uygunsuz sözler söyleme gibi davranışlarla kendini gösterir. Tourette sendromunda genetik, nörobiyolojik, psikolojik ve çevresel faktörler etkili olabilmekte ve stres bu faktörler arasında önemli bir yer tutmaktadır. Bu durum genellikle tıbbi destek gerektirir ve ergenlikten yetişkinliğe geçiş sürecinde belirtilerin yüzde 2/3 oranında azalması beklenir.

Çocuk Psikoloğu Öykü Tekiner

Çocuklarda tik bozukluklarının yönetimi konusunda destek verirken, çocuk psikolojisi uzmanı olarak ilk adımım ebeveynleri ve çocukları bu durum hakkında bilgilendirmektir. Tiklerin ne olduğunu, neden ortaya çıkabileceğini ve genellikle zararsız olduklarını anlamalarını sağlarım. Çocukların kendilerini kötü hissetmelerine neden olabilecek stres ve baskıdan kaçınmaları için aileleri bilinçlendiririm. Özellikle tiklerin çocuğun günlük yaşamını, akademik başarısını veya sosyal ilişkilerini olumsuz etkilemeye başladığı durumlarda, daha aktif müdahaleler ve tedavi yöntemleri öneririm. Bireysel terapi, davranışçı teknikler ve gerekirse tıbbi tedavi, bu süreçte başvurabileceğim yöntemler arasındadır. Her çocuğun durumuna özel olarak, ona en uygun destek planını oluşturmak için ailesiyle iş birliği içinde çalışırım.

 

İzmir Psikolog ve Terapi Merkezi

Psikolog Öykü Tekiner

× Size nasıl yardım edebilirim?